“Büyük İskender de doğu seferine çıktığında ordularıyla beraber
Bozantı’da dinlenmiş ve tarik güzergahını belirlemiştir.
Biz de asırlar sonra gene Bozantı’da
Türk yurdunun ve Müslümanların
büyük tarikatını çizip belirleyeceğiz.”
Konya’dan yola çıkan kara tren, kıymetli misafirlerini 5 Ağustos şafağında
Pozantı’ya ulaştırmıştı. Pozantı’ya teşrif eden iki büyük paşa,
Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Çakmak Paşa idi.
Hatırı sayılır bir kalabalık, paşaları istasyon önünde karşılamıştı.
Mustafa Kemal Paşa, trenden inince Pozantı’yı çevreleyen dağlara
şöyle panoramik bir bakış attıktan sonra teklif edilen
yorgunluk çayını içmek için istasyon şefliğine girmişti.
Ebeoğlu Mehmet dedemin ağabeyi olan Lütfi Hoca (Yücel) da
Gazi Paşa’yı karşılayan Kuvayi Milliyeciler arasındaydı.
Lütfi Hoca, aynı zamanda Karboğazı Savaşı’na katılan
o kahraman 44 Kuvayi Milliyecilerdendi.
O günlerde tahminen 19-20 yaşlarda olan Lütfi Hoca
daha önceki yıllarda da dönem dönem istasyonda
ayakçılık yapıp harçlığını çıkartırmış.
Yorgunluk çayını içmeye başlayan Gazi Paşa’ya pür dikkat kesilen
kalabalığın içinde olan Lütfi Hoca’nın babama anlatığı şu anekdot
hiçbir kayıtta ve kaynakta geçmese de
Mustafa Kemal Paşa’nın tarih içinde Pozantı’ya verdiği önemi yansıtır
niteliktedir diye düşünüyorum.
Mustafa Kemal Paşa hazretleri çayını yudumlarken yanındaki Fevzi Paşa’ya hitaben;
“Büyük İskender de doğu seferine çıktığında
ordularıyla beraber Bozantı’da dinlenmiş ve
tarik güzergahını belirlemiştir. Biz de asırlar sonra gene Bozantı’da
Türk yurdunun ve Müslümanların büyük tarikatını çizip belirleyeceğiz.”
diyerek fikrini şifahen anlattığına şahit olan Lütfi Hoca,
Paşa’nın bu küçük açıklamasını daha sonra çevresindekilere, çocuklarına ve
yeğeni olan babama da anlatmış. Rahmetli babam da bana,
Ata’mızın bu yorgunluk çayı muhabbetini birlikte katıldığımız Karboğazı Şenliği’nde anlatmıştı.
Gazi Paşa’nın bu sözlerinin üzerinde duracak olursam,
öncelikle Dünya tarihi açısından bir dönüm noktası olan
Makedonyalı Büyük İskender‘in seferini elbette biliyor,
bunu görüyoruz ama Büyük İskender’in Pozantı’da istirahat ettiğini dahi bilmesi
bence takdire şâyandır. Dile getirdiği bu tarihî ayrıntı Paşa’nın zengin tarihi bilgi ve donanımına
verilecek en nadide örneklerdendir.
Gazi hazretleri, kanımca Gülek Boğazı‘ndaki İskender Yazıtı’nı da biliyordu.
Söze bir başka açıdan baktığımda ise
Gazi Paşa’nın Pozantı Kongresi’ndeki konuşmasıyla da
ana fikir olarak büyük ölçüde örtüşen bir sözdür Fevzi Paşa’ya hitaben söylediği bu söz.
Ve son olarak Pozantı’nın kaderin bir cilvesiymişcesine
asırlardır kritik bir coğrafya olmasını vurgulaması açısından
ve tarihin akışını değiştiren bir nokta olmasıyla da
bizler için gurur içinde gurur kaynağıdır Mustafa Kemal Paşa’nın
dudaklarından dökülen bu sözler.
Pozantı İstasyonu’nda gelişen bu tarihî argüman
aynı zamanda Mustafa Kemal Paşa’nın Pozantı ve Pozantı Kongresi’nin
tarih atlasındaki yerinin altını kırmızı kalemle çizer niteliktedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat katıldığı
ender kongrelerden olan Pozantı Kongresi
ne yazık ki cumhuriyet tarihindeki önemli yerini hâlâ bulamamıştır.
Hatta Ata’nın Pozantı Kongresi’ne verdiği önemi, tarihçilerimiz malesef hala vermemiştir.
Bu da bizim utancımızdır!
Bir yanıt bırakın